Şimdi sen bu sırları öğrenmiş olduğuna göre,
Söz vermelisin sessiz kalacağına
Ve asla açıklamamaya
Tekrar doğuşun nasıl aktarıldığını.
Bu öğretiler, özel olarak kaydedilmiştir.
Yalnızca Atum’un bilmelerini istediği
Kişiler tarafından okunsun diye.
Bulunmaz hiçbir ahenksizlik
Mekânı gökyüzünde olanlar arasında.
Tek amacı vardır hepsinin, tek zihin, tek his;
Çünkü bağlanmıştır sevgi büyüsüyle onlar tek ahenkli bütüne. (Hermes)
Olayların kayıtları ve buna bağlı açıklamalar olarak iki şekilde sınıflandırılan bilgi, sadece bellekte var olur ve zihnin algılamadığı bilinemez. Bu nedenle bildiklerin, yalnız ve yalnız beş duyunla yorumlayabildiklerinle sınırlıdır. Her ne kadar yaratılış ve varoluşun değişik boyutlarını algılaman, yeni duyuların açıldıkça artacaksa da, edineceğin hiçbir bilgi, hiçlik içinde tekliği, teklikteki hiçliği algılamanı asla mümkün kılmayacaktır. İşte bu, Bir’in sırrıdır ve bunu sadece tahmin yoluyla kavramaya çalışırsın. Bu nedenle; kişisel bilgi birikimim, araştırmalarım ve deneyimlerimin yanı sıra, kaynakça bölümünde sıraladığım diğer bazı kaynaklardan edindiğim bilgiler ışığında yazdıklarımı okurken, konular arasında kopukluklar olduğunu düşünebilirsin, ama sen bu kopuklukların üzerinde düşünmek yerine;
-Öncelikle konunun özünü anlamaya çalış.
-Aktarılan okült ve ezoterik öğretilerin, farkındalığını geliştireceğine inan.
-Tüm bunların, Kozmik Yasaları daha iyi anlaman ve düşüncelerini kaynağına doğru yönlendirebilmen için karşına çıkan bir fırsat olduğunu gözden uzak tutma.
Evrensel bilgelik yolunu amaçlayıp bir evren bilgesi olmak isteyen herkes öncelikle; Yaratılış, Mikro ve Makro Kozmos; Mu, Atlantis, Sirius, Mısır, Sümer, Babil, Grek, Kelt, İnka, Aztek, Maya, Hint, Tibet, Çin, Dogon, Şaman, Aborjin gizemleri; Evrensel Şifa Teknikleri vb. ruhsal, ezoterik ve okült konularda sıkı bir eğitim almalıdır.
Derece sistemine dayalı bu öğretilerin amacı, kişinin gelişimine yardımcı olarak onu Evrensel Bilge, tasavvuftaki tabiriyle Olgun İnsan düzeyine ulaştırmaktır.
Bütün bu farklı bilgilerin sentezlenerek, uyumlu ve düzenli bir şekilde anlaşılıp kullanılabilmesi için en eski çağlardan günümüze dek yapılması gereken, bir uyumlama merkezi ya da kendi ortamında Evren Bilgesi mertebesine ulaşmış bedenli ya da bedensiz yetkili Üstat/Üstatlar tarafından uyumlanmaktır.
Burada kısaca Üstat sözcüğü ve olgusunu açıklamak istiyorum. Üstat, enkarne olma zorunluluğunu aşmış, yeryüzündeki yaşamı boyunca geçirdiği deneyimlerin bilgisini tümüyle özümsemiş, özenle seçilmiş ve yetiştirilmiş, spritüel açıdan değer taşıyan tutarlı bilgiler aktaran Makro Kozmik Plan varlığıdır. Böyle bir Üstat’ın tekâmül düzeyi, kendi sübjektif durumunun ürünü olan “cennet” boyutlarından söz eden bazı bedensiz varlıklardan çok daha ileridir.
Eğer sen Evrensel Bilgelik Yolu’nu bulmak üzere arayışa geçersen, bir istek ortaya koymuş olursun. Bu isteğin, Mikro Kozmik varlıkların uyanışını gözleyenler tarafından fark edilir ve sen, yapına uygun bir sınıfa kaydedilerek bir “Rehber”in gözetimine verilirsin. Böylece ruhsal planda ilk çalışmaların başlamış olur. Rehber, sana gereken bilgileri telepati yoluyla senin ruhuna aktarır. Eğer sen, Rehber’in aktardığı bilgileri anlayıp özümseyebilirsen, Rehber’in alt kademedeki Üstat'lardan biriyle temasa geçer ve sen o Üstadın sorumluluğu altındaki bir grup öğrenciden biri olursun. Bir rehberin herhangi bir anda sadece bir öğrencisi vardır; bir Üstadınsa pek çok sayıda öğrencisi olabilir. Tekâmülün ilerledikçe, daha üst kademedeki Üstat'lara kaydırılırsın. Bir Üstadın kademesi ne kadar yüksekse, yeryüzünden o denli daha uzaktadır.
Peki, Bedenli Üstat'lar kimlerdir? Bu sorunun yanıtı çok nettir: Senin gibi, ama senden daha deneyimli insanlar. Tek farkları, senin bu yolda amaçladığına ulaşmayı başarmış varlıklar olmalarıdır. Onlar da bir zamanlar senin gibiydiler; sen de bir gün onlar gibi olabilirsin. Unutma:
Her ilim için beyan,
Her beyan için lisan,
Her lisan için taat,
Her taat için bir ehil gereklidir!
Bu nedenle, eğer evrensel bilgelik yoluna ya da en azından yukarıdaki konuların birkaçına uyumlanmamışsan, burada açıklayacağım bilgiler sana sadece yüzeysel bir bilgi olarak hitap edecek, anlatacaklarım hayal ürünü, masal gibi gelecektir. Bir başka deyişle, burada okuyacakların sana bir polisiye romanın heyecanını, bir aşk romanının duygusallığını, bir bilim kurgu kitabının hayal dünyasını ya da her hangi bir başka yazıdan alacağın zevki vermeyebilir. Ama eminim seni düşünmeye sevk edecek ve zorlayacak…
Bu yazıyı sıkılmadan sonuna kadar okuyabilenler kendilerini bambaşka duygularla yüklenmiş bir halde, bambaşka bir boyutta hissedeceklerdir. İşte o andan itibaren seni evren bilgeliğine, tekâmülünü tamamlayarak daha üst düzeyde bir ruh, belki de bedensiz ışık varlık olmaya götürecek alternatif bir yaşam yöntemine adım atmış olacaksın. Daha öz bir tanımlamayla, olduğun “Sen”le olmak istediğin “Sen” arasındaki süreci kısaltmanın yöntem ve yolunu anlamış olacaksın.
Bu yazı ayrıca şunları da sağlayacak sana:
1.Daha hızlı sonuçlar almak için düşüncelerine odaklanmanı ve düşüncelerinin gerçek gücünü algılamanı.
2.Kendini keşfedip içindeki potansiyeli açığa çıkararak gerçek “kendin” olmanı.
3.Yeni bakış açıları geliştirip yeni yollar keşfederek, karşındakine “kendi” olma hakkını tanımanı.
4.Nedenler açısından özel, sonuçlar açısından paylaşımcı olmanı ve nedenselliği fark etmeni.
5.Yargılamadan dinlemeyi. Bu, başkalarının da seni yargılamadan dinlemelerini sağlayacaktır.
6.Sevgi ve şefkatin yadsınamaz tek kaynağını keşfetmeni.
7.Yaşamının dengeli, uyumlu ve anlamlı devam etmesini.
Tabi eğer bunlar sana anlamsız geliyor ve spatyomla maddesel dünya arsındaki kısır döngüde olmak seni mutlu ediyorsa hiç zahmet etme bu yazıyı okumak için. Tercih senin… Ama unutma: SEN NEYE HAZIRSAN, O’DA SENİN İÇİN HAZIRDIR.
Bugün 6 ziyaretçi buradaydı!
"Merhaba ziyaretçi, IP adresin 3.142.186.160"
Bizler de çocuktuk, bir şeyler öğrendik.
Bildiklerimizle övündük,eğlendik
Şu oldu,bu oldu da ne oldu sonra?
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik.
Ömer Hayyam.
YARIM ASIRLIK YAŞAMIMDA ÖĞRENDİKLERİM
- Güven kazanmanın yıllar gerektirdiğini, kaybetmeyeyse saniyelerin yettiğini öğrendim.
- Hak etmeyene gösterdiğim ilgi ve sevginin, görevmiş gibi algılandığını öğrendim.
- İnsanlar için olayların değil, kendilerinin ya da kendi düşüncelerinin önemli olduklarını öğrendim.
- Kazandıklarımın değil, hayatıma giren kişilerin önemli olduğunu öğrendim.
- Ne yaparsam yapayım, insanlara kendimi anlatamayacağımı ve kendimi zorla sevdiremeyeceğimi, benim onları düşündüğüm kadar, onların beni düşünmediklerini öğrendim.
- Kadın ya da erkek, insanın ancak 15 dakika çekici olabildiğini, sonra alışıldığını öğrendim.
- İnsanların beni, benim istediğim gibi sevmemelerinin, beni sevmedikleri anlamına gelmediğini öğrendim.
- Sevdiklerime her fırsatta sevgi dolu sözler söylemem gerektiğini, çünkü o anın belki de onları son görüşüm olabileceğini öğrendim.
- Aslında, kişilerin birbirlerini sevdiklerini ama sevgilerini gösteremediklerini; “günaydın”, “iyi günler”, “iyi akşamlar”, “hoş geldin”, “hoşça kal”, “lütfen”, “sağol” sözcüklerinin insanları arkadaş; “benim için önemlisin”, “iyi ki varsın”, “seni seviyorum” cümleciklerininse arkadaşları dost yaptığını öğrendim.
- Sinirlendiğimde, gerçekten buna değse bile asla acımasız olmamam gerektiğini öğrendim.
- İki kişinin tartışmasının, birbirlerini sevmedikleri; tartışmamalarının da sevdikleri anlamına gelmediğini öğrendim.
- Gerçek dostluğun ve sevginin, yıllarca görüşülmese bile bitmediğini öğrendim.
- En iyi dostumun hatta ailemin bile beni üzebileceğini ama yine de onları affetmen gerektiğini öğrendim.
- Acı çektiğimi düşündüğüm zamanlarda, evrensel düzen ve kuralların benim için değişmeyeceğini öğrendim.
- Verebileceğim bir şey kalmadığında bile, yardım isteyene yardım edebilecek gücü bulabileceğimi öğrendim.
- İki kişinin aynı koşullar altında, aynı açıdan, aynı şeye baktıklarında bile aynı şeyleri algılamadıklarını öğrendim.
- Doğru dürüst tanımadığım kişilerin bile, yaşantımı birkaç saat içinde değiştirebileceklerini öğrendim.
- İnsanları üzmeden düşüncelerimi açıklamanın, fikirlerimi söylemenin çok zor olduğunu öğrendim.
- Ne kadar ayrıntıya inersem, bir o kadar daha ayrıntı olduğunu öğrendim.
- Tüm bu öğrendiklerime rağmen, yine de hiçbir şey bilmediğimi öğrendim.
HEP ANILMAK İSTİYORSAN
- İnsanlar kimi zaman akılsız, mantıksız ve ben-merkezci olurlar. Yine de onları sev.
- İyilik yaptığında insanlar seni bencilce amaçlar taşımakla suçlarlar. Yine de iyilik yap.
- Başarılı olduğun takdirde sahte dostlar ve gerçek düşmanlar kazanabilirsin. Yine de başarılı ol.
- Bugün yaptığın iyilik yarın unutulabilir. Yine de iyilik yap.
- Dürüstlük ve şeffaflık seni kırılganlaştırabilir. Yine de dürüst ve şeffaf ol.
- Kurmak için yıllarını harcadığın şey bir gecede yerle bir olabilir. Yine de kur.
- Gerçekten yardımcı olmak istediğin kişiler yardımına saldırganlıkla karşılık verebilir. Yine de yardımcı ol.
- Dünyaya elindekilerin en iyisini ver, bu yüzden incitilebilirsin. Yine de elindekilerin en iyisini ver.
- Dünya çatışmalarla doludur. Yine de huzuru seç.
- İnsan yaşamında zorlar, kolaylar var, Bunları ayıran akıllı insan olmak zor.
- Bilgiçlik taslamak, boş konuşmak kolay, Az, öz ve gerektiğinde konuşan olmak zor.
- Akıl vermek, iş bozmak, kalp kırmak kolay, Bozuğu onaran, derde deva insan olmak zor.
- Niyet etmek, yaparım demek, başlamak kolay, Başladığı işi bitiren insan olmak zor.
- Almak kolay, benlik, bencillik kolay, Alan değil, veren insan olmak zor.
- Merak kolay, olay seyretmek kolay, Bakan insan değil, gören olmak zor.
- Kazanç kolay, servet, zenginlik kolay, Vicdanlı, namuslu, dürüst birey olmak zor.
- Açları kandırmak, azdırmak kolay, Açları doyuran insan olmak zor.
- Yemin etmek kolay, söz vermek kolay, Verdiği sözde duran olmak zor.
- Seçilmek, yükselmek, baş olmak kolay, Sahtekâr baskıyı kıran olmak zor.
- Hile, yalan, riya, kalleşlik kolay, Doğru olmak, içten insan olmak zor.
- Kan akıtmak kolay, acıtmak kolay, Acıyan yarayı saran olmak zor.
- Nefse uymak kolay, hırslanmak kolay, Nefsini, hırsını yenen olmak zor.
- Yuva kurmak, evlenmek kolay, Yuvada huzur veren, huzura eren olmak zor.
- Âşık olmak, sevmek, sevilmek kolay, Sevgiyi korumak, vefa, kadirşinaslık zor.
SÖZÜN KISASI
- Yaşam kolay, doğmak, yaşlanmak kolay, İnsanca yaşlanmak, insan olmak zor.
DUA ve TEŞEKKÜR
- Ey mikrokozmostan makrokozmosa her şeyin yaratıcısı ve sahibi Kadiri Mutlak Yaratan!
- Ruhumu, enerjimi, benliğimi ve bedenimi sana ve evrenin diğer pozitif güçlerine açıyor; ruhumda, enerjimde, benliğimde ve bedenimde mevcut her türlü hastalık, rahatsızlık, olumsuzluk, sevgisizlik, huzursuzluk, mutsuzluk, yoksulluk, fakirlik, sıkıntı ve darlığı sevgiyle uğurlarken, senden ve evrenin pozitif güçlerinden gelecek her türlü sağlık, şifa, sevgi, mutluluk, huzur, pozitiflik, maddi ve manevi zenginlik ve bolluğu sevgiyle kabul ediyorum.
- Ey mikrokozmostan makrokozmosa her şeyin yaratıcısı ve sahibi Kadiri Mutlak Yaratan!
- Öncelikle, beni yarattığın ve tekâmülüm için bana bir fırsat daha verdiğin için teşekkür ederim.
- Beni sağlıklı bir ruhla, sağlıklı ve sağlam bir bedende yarattığın için teşekkür ederim.
- Aklımı işlek, zekâmı keskin, belleğimi ve bilincimi güçlü, farkındalığımı açık yarattığın için teşekkür ederim.
- Diğer canlılar tarafından sayılıp sevilen kişi olmamı sağladığın için teşekkür ederim.
- İyi bir iş, iyi bir eş, aileme ve ulusuma yararlı, aklı fikri yerinde, eli ayağı düzgün evlatlar verdiğin için teşekkür ederim.
- Çocuklarımın iyi günlerini ve onların çocuklarını görmemi sağladığın için teşekkür ederim.
- Kimseye muhtaç etmediğin için teşekkür ederim.
- Verdiğin mal, mülk, para ve her türlü maddi varlık için teşekkür ederim.
- Her gece sağlıklı, dinlendirici, gençleştirici uyku; her sabah mutlu, huzurlu, sağlıklı, zengin, bolluk içinde geçen bir gün verdiğin için teşekkür ederim.
- İstediğim her şeye ulaşma, istediğim her şeyi elde etme fırsatı ve gücü verdiğin ve benim bu sırrı anlamamı sağladığın için teşekkür ederim.
- Eşimi ve beni anne-baba olarak seçtikleri için çocuklarıma; eşime ve bana bu fırsatı vererek onların anne-babası olma onurunu bizlere yaşattığın için sana teşekkür ederim.
- Bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek yaptığım yanlışları bağışladığın ve dualarımı hep kabul ettiğin için teşekkür ederim.