Ezoterik bilgileri öğrenmeyi, gerçeğe ulaşmayı, ulaştığın gerçeği anlayıp özümsemeyi istiyorsan ezoterizmi ve onun kurallarını öğrenmen ve öğrendiğin kurallara sıkı sıkıya bağlı kalman gerekir. Sana verilecek ezoterik ve okült bilgileri uluorta açıklaman durumunda oluşturacağın negatif Karma, sadece bu hayatındaki yaşamını değil, gelecek yaşamlarını da olumsuz ve kötü etkileyecektir.
İnanıyorum ki sen de herkes gibi “ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum” gibi sorular soruyorsundur kendine. İşte ezoterizm, senin bu tür sorularına yanıt verebilecek bir öğreti sistemidir.
İçrek, dışa kapalı, kendi içine dönük ya da apaçık olmayan anlamlarını taşıyan ezoterizm sözcüğü, bir bakıma “Gizli Öğreticilik”, herkese öğretilmeyen, herkese açıklanmayan, gizli ve kapalı bir şekilde öğretilen, aktarılan bilgiler bütünü anlamını da taşır.
Ezoterik bilgileri tam olarak anlayabilmen için önce o bilginin egzoterik, yani dış ya da görünen anlamını çok iyi kavraman gerekir. Yoksa doğrudan doğruya yüksek bir gerçeğin kendisiyle karşılaşmanın imkânı yoktur.
Gizemli bilgilerin kaynağındaki ezoterik karakter, zihinlerin eşitsizliği ve dinleyenlerin anlayışlarındaki farklılıktan çıkar. Bu da tekâmülün bir yasasıdır. Çünkü Tekâmül Yasası’na göre herkes kendi yarattığı Karma ve kendi Yaşam Planı ve çabası oranında tekâmül eder. Dolayısıyla zihinsel eşitsizlik, Tekâmül Yasası gereğince zaten insanlar arasında doğuştan vardır. Daha doğrusu, önceki yaşamlardan aktarılan Karmik Bağ ve bu yaşam için hazırlanan Yaşam Planı herkes için ayrı olduğundan zihinler aynı yönde, aynı şekilde çalışmaz. Bu nedenle de, söylenen bir söz, işitilen bir ses, yapılan bir işaret, görünen bir manzara; sen de farklı, başkalarında farklı çok değişik yansımalara, çok değişik çağrışımlara, çok değişik ezoterik ve sembolik açılımlara neden olur.
Ezoterik öğreti kapsamında olan ama tanımlaması güç, zihinsel imajları olmayan öyle kavramlar vardır ki, onların içerdiği gerçeği ifade etmek için ancak sembolik bir şekil kullanmak gerekir. Bu nedenle ezoterik bilgiler sembolleştirilmiş ve binlerce yıldır bu sembollerin simgesel anlatımlarının özelliklerinden yararlanılarak inisiyasyon/uyumlama adı verilen bir korunma içinde, uygarlıktan uygarlığa aktarılmıştır.
Ezoterizmin, belirli bir ruhsal kültür ve tekâmül düzeyine ulaşmamış kimselere aktarılmamasının gerekçesi ve zorunluluğu Hermesçiliğin şu sözleriyle daha iyi anlaşılabilir:
“Her us büyük gerçekleri kavrayamaz.
Çoğunluk ya aptal, ya kötüdür.
Aptalsalar, gerçek karşısında akıllarını
büsbütün yitirirler.
Kötüyseler, bu gerçeği kötüye kullanarak
büsbütün kötülük ederler.
Gerçeği gizlemekten başka yol yoktur.
Bulmak, bilmek, susmak gerek...”
Uyumlanarak, Evren Bilgesi olma yoluna girebilir ve ezoterik sistem içinde bilgileri öğrenmeye başlarsan, yalnızca kendin için öğrenmekle yetinmemeli, bilgilerini birleştirip olgunlaştırarak başkalarına da yararlı olmaya çalışmalısın. Zaman içersinde, gösterdiğin çabayla yükselerek daha derin ezoterik bilgileri almaya hak kazanacak, vicdanının ve yüreğinin sesini daha çok ve daha iyi duyar hele gelecek, dolayısıyla da hiçbir şey ve hiçbir kimseyle negatif Karmik Bağ yaratmayarak hem tekâmülünü hızlandırmış, hem de gelecek yaşantılarının daha düzgün olmasını sağlamış olacaksın.
Ezoterizm sana önce kendine sahip olmayı, sonra da sezgi ve içe doğuş yöntemiyle daha üst ruhsal planlardan bilgi almayı öğretecek, böylece Galaktik Sevk ve İdare Merkezi ve Yüksek İdare Mekanizması’yla temasa geçebilerek bir dahaki Yaşam Planı’nı kendin hazırlayabilme olanağına kavuşmuş olacaksın. (Bu konuyu Karma-Dharma bölümünde ayrıntılı olarak bulabilirsin).
Bugün 11 ziyaretçi buradaydı!
"Merhaba ziyaretçi, IP adresin 3.144.252.248"
Bizler de çocuktuk, bir şeyler öğrendik.
Bildiklerimizle övündük,eğlendik
Şu oldu,bu oldu da ne oldu sonra?
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik.
Ömer Hayyam.
YARIM ASIRLIK YAŞAMIMDA ÖĞRENDİKLERİM
- Güven kazanmanın yıllar gerektirdiğini, kaybetmeyeyse saniyelerin yettiğini öğrendim.
- Hak etmeyene gösterdiğim ilgi ve sevginin, görevmiş gibi algılandığını öğrendim.
- İnsanlar için olayların değil, kendilerinin ya da kendi düşüncelerinin önemli olduklarını öğrendim.
- Kazandıklarımın değil, hayatıma giren kişilerin önemli olduğunu öğrendim.
- Ne yaparsam yapayım, insanlara kendimi anlatamayacağımı ve kendimi zorla sevdiremeyeceğimi, benim onları düşündüğüm kadar, onların beni düşünmediklerini öğrendim.
- Kadın ya da erkek, insanın ancak 15 dakika çekici olabildiğini, sonra alışıldığını öğrendim.
- İnsanların beni, benim istediğim gibi sevmemelerinin, beni sevmedikleri anlamına gelmediğini öğrendim.
- Sevdiklerime her fırsatta sevgi dolu sözler söylemem gerektiğini, çünkü o anın belki de onları son görüşüm olabileceğini öğrendim.
- Aslında, kişilerin birbirlerini sevdiklerini ama sevgilerini gösteremediklerini; “günaydın”, “iyi günler”, “iyi akşamlar”, “hoş geldin”, “hoşça kal”, “lütfen”, “sağol” sözcüklerinin insanları arkadaş; “benim için önemlisin”, “iyi ki varsın”, “seni seviyorum” cümleciklerininse arkadaşları dost yaptığını öğrendim.
- Sinirlendiğimde, gerçekten buna değse bile asla acımasız olmamam gerektiğini öğrendim.
- İki kişinin tartışmasının, birbirlerini sevmedikleri; tartışmamalarının da sevdikleri anlamına gelmediğini öğrendim.
- Gerçek dostluğun ve sevginin, yıllarca görüşülmese bile bitmediğini öğrendim.
- En iyi dostumun hatta ailemin bile beni üzebileceğini ama yine de onları affetmen gerektiğini öğrendim.
- Acı çektiğimi düşündüğüm zamanlarda, evrensel düzen ve kuralların benim için değişmeyeceğini öğrendim.
- Verebileceğim bir şey kalmadığında bile, yardım isteyene yardım edebilecek gücü bulabileceğimi öğrendim.
- İki kişinin aynı koşullar altında, aynı açıdan, aynı şeye baktıklarında bile aynı şeyleri algılamadıklarını öğrendim.
- Doğru dürüst tanımadığım kişilerin bile, yaşantımı birkaç saat içinde değiştirebileceklerini öğrendim.
- İnsanları üzmeden düşüncelerimi açıklamanın, fikirlerimi söylemenin çok zor olduğunu öğrendim.
- Ne kadar ayrıntıya inersem, bir o kadar daha ayrıntı olduğunu öğrendim.
- Tüm bu öğrendiklerime rağmen, yine de hiçbir şey bilmediğimi öğrendim.
HEP ANILMAK İSTİYORSAN
- İnsanlar kimi zaman akılsız, mantıksız ve ben-merkezci olurlar. Yine de onları sev.
- İyilik yaptığında insanlar seni bencilce amaçlar taşımakla suçlarlar. Yine de iyilik yap.
- Başarılı olduğun takdirde sahte dostlar ve gerçek düşmanlar kazanabilirsin. Yine de başarılı ol.
- Bugün yaptığın iyilik yarın unutulabilir. Yine de iyilik yap.
- Dürüstlük ve şeffaflık seni kırılganlaştırabilir. Yine de dürüst ve şeffaf ol.
- Kurmak için yıllarını harcadığın şey bir gecede yerle bir olabilir. Yine de kur.
- Gerçekten yardımcı olmak istediğin kişiler yardımına saldırganlıkla karşılık verebilir. Yine de yardımcı ol.
- Dünyaya elindekilerin en iyisini ver, bu yüzden incitilebilirsin. Yine de elindekilerin en iyisini ver.
- Dünya çatışmalarla doludur. Yine de huzuru seç.
- İnsan yaşamında zorlar, kolaylar var, Bunları ayıran akıllı insan olmak zor.
- Bilgiçlik taslamak, boş konuşmak kolay, Az, öz ve gerektiğinde konuşan olmak zor.
- Akıl vermek, iş bozmak, kalp kırmak kolay, Bozuğu onaran, derde deva insan olmak zor.
- Niyet etmek, yaparım demek, başlamak kolay, Başladığı işi bitiren insan olmak zor.
- Almak kolay, benlik, bencillik kolay, Alan değil, veren insan olmak zor.
- Merak kolay, olay seyretmek kolay, Bakan insan değil, gören olmak zor.
- Kazanç kolay, servet, zenginlik kolay, Vicdanlı, namuslu, dürüst birey olmak zor.
- Açları kandırmak, azdırmak kolay, Açları doyuran insan olmak zor.
- Yemin etmek kolay, söz vermek kolay, Verdiği sözde duran olmak zor.
- Seçilmek, yükselmek, baş olmak kolay, Sahtekâr baskıyı kıran olmak zor.
- Hile, yalan, riya, kalleşlik kolay, Doğru olmak, içten insan olmak zor.
- Kan akıtmak kolay, acıtmak kolay, Acıyan yarayı saran olmak zor.
- Nefse uymak kolay, hırslanmak kolay, Nefsini, hırsını yenen olmak zor.
- Yuva kurmak, evlenmek kolay, Yuvada huzur veren, huzura eren olmak zor.
- Âşık olmak, sevmek, sevilmek kolay, Sevgiyi korumak, vefa, kadirşinaslık zor.
SÖZÜN KISASI
- Yaşam kolay, doğmak, yaşlanmak kolay, İnsanca yaşlanmak, insan olmak zor.
DUA ve TEŞEKKÜR
- Ey mikrokozmostan makrokozmosa her şeyin yaratıcısı ve sahibi Kadiri Mutlak Yaratan!
- Ruhumu, enerjimi, benliğimi ve bedenimi sana ve evrenin diğer pozitif güçlerine açıyor; ruhumda, enerjimde, benliğimde ve bedenimde mevcut her türlü hastalık, rahatsızlık, olumsuzluk, sevgisizlik, huzursuzluk, mutsuzluk, yoksulluk, fakirlik, sıkıntı ve darlığı sevgiyle uğurlarken, senden ve evrenin pozitif güçlerinden gelecek her türlü sağlık, şifa, sevgi, mutluluk, huzur, pozitiflik, maddi ve manevi zenginlik ve bolluğu sevgiyle kabul ediyorum.
- Ey mikrokozmostan makrokozmosa her şeyin yaratıcısı ve sahibi Kadiri Mutlak Yaratan!
- Öncelikle, beni yarattığın ve tekâmülüm için bana bir fırsat daha verdiğin için teşekkür ederim.
- Beni sağlıklı bir ruhla, sağlıklı ve sağlam bir bedende yarattığın için teşekkür ederim.
- Aklımı işlek, zekâmı keskin, belleğimi ve bilincimi güçlü, farkındalığımı açık yarattığın için teşekkür ederim.
- Diğer canlılar tarafından sayılıp sevilen kişi olmamı sağladığın için teşekkür ederim.
- İyi bir iş, iyi bir eş, aileme ve ulusuma yararlı, aklı fikri yerinde, eli ayağı düzgün evlatlar verdiğin için teşekkür ederim.
- Çocuklarımın iyi günlerini ve onların çocuklarını görmemi sağladığın için teşekkür ederim.
- Kimseye muhtaç etmediğin için teşekkür ederim.
- Verdiğin mal, mülk, para ve her türlü maddi varlık için teşekkür ederim.
- Her gece sağlıklı, dinlendirici, gençleştirici uyku; her sabah mutlu, huzurlu, sağlıklı, zengin, bolluk içinde geçen bir gün verdiğin için teşekkür ederim.
- İstediğim her şeye ulaşma, istediğim her şeyi elde etme fırsatı ve gücü verdiğin ve benim bu sırrı anlamamı sağladığın için teşekkür ederim.
- Eşimi ve beni anne-baba olarak seçtikleri için çocuklarıma; eşime ve bana bu fırsatı vererek onların anne-babası olma onurunu bizlere yaşattığın için sana teşekkür ederim.
- Bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek yaptığım yanlışları bağışladığın ve dualarımı hep kabul ettiğin için teşekkür ederim.